26 Ağustos 2024 Pazartesi
Yaz aylarında böbrek taşına dikkat
Böbrek
taşı, idrarda bulunan kalsiyum, oksalat gibi minerallerin kristal formunda
kümelenmesiyle oluşur. Aslında, böbrek taşı vücutta minerallerin anormal
atılımı veya emilimi sonucunda meydana gelen bileşenlerdir. Böbrek taşı
teşhisinin genellikle iyi bir anamnez ve fiziksel muayene ile başladığını
belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Abubekir Böyük, fiziksel muayenede,
kostovertebral hassasiyet olarak adlandırılan lomber-sırt bölgesine
vurulduğunda hissedilen ve aniden artan ağrı böbrek taşlarının bir işareti
olabilir. Kesin tanı koymak için ise laboratuvar testleri ve radyolojik
görüntüleme yöntemlerinin kullanıldığını ifade etti.
Tanı yöntemlerinde altın standart
tomografi
Teşhis
ve tedaviden bahseden BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr.
Abubekir Böyük Ultrasonun,’’Böbrek taşlarını görüntülemede radyasyon içermemesi
ve güvenli olması nedeniyle ilk tercih edilen yöntem olduğunu ifade etti.
Özellikle çocuklarda ve hamile hastalarda ilk seçenek olarak tercih edildiğini;
ancak üreter taşlarını göstermek konusunda yetersiz kalabildiğini belirtti.
Röntgen ise opak taşları görüntülemede yardımcı olabilir, fakat taşın boyutu ve
anatomisi hakkında net bilgi sağlamadığı için sıklıkla tercih edilmez.
Bilgisayarlı tomografi ise taş hastalarının değerlendirilmesinde ve tanı
konmasında altın standart yöntem olduğunu olduğunu belirtti. Bilgisayarlı
tomoğrafi taşın yeri, boyutu, sertliği ve yoğunluğu gibi detayları sağlar.
Cerrahi planlama öncesinde yapılması önemli olup, özellikle taşın yerini ve
komşu organlarla olan ilişkisini belirlemede yardımcı olur. Eski cihazlarda
yüksek radyasyon maruziyeti söz konusu olabilse de, yeni nesil cihazlar daha
düşük dozda radyasyonla görüntüleme sağlar” dedi.
Böbrek taşında kişiye özel tedavi
Böbrek
taşlarının tedavisi, hastanın yaşı, mevcut sağlık durumu, kullandığı ilaçlar
(kan sulandırıcı vs.) ve taşın boyutu gibi faktörlere bağlı olarak değiştiğini
vurgulayan Dr. Böyük, 2 cm’den küçük taşlar için ESWL (ses dalgaları ile taş
kırma) yönteminin uygulanabileceğini belirtti. Bu yöntem anestezi gerektirmeden
taşların ses dalgaları yardımıyla kırılmasını sağlar ve genellikle cerrahiden
daha güvenli, kolay ve maliyet açısından avantajlıdır. Ancak kan sulandırıcı ilaç
kullanan hastalarda uygun olmayacağının altını çizdi. Gebe hastalarda ise
sadece radyasyon yaymayan ultrasonik cihazların kullanılabileceğini ancak eski
ESWL cihazlarının kullanılamayacağını da vurguladı.
Bir
diğer yöntemin, URS (üreterorenoskop) yardımı ile endoskopik yani kapalı
yöntemle yapılan ameliyatlar olduğunu ifade eden Dr. Böyük ,’’ Bu yöntemle
idrar yolundan kamera yardımıyla girilip taşların lazer ile idrar kanalı veya
böbrek içerisinde kırıldığını ifade etti. Taşların genellikle hasta tarafından
normal yollarla düşürülebilecek boyutta kum gibi dağıldığını veya küçük
parçalara ayrıldığını; büyük parçaların ise özel aletlerle çıkarılabildiğini’’
ifadelerini kullandı.
Flexible
URS, bükülebilir bir versiyondur ve genellikle 2 cm’den küçük taşlarda tercih
edildiğinden bahseden Dr. Böyük, büyük taşlar da ise birden fazla seans
gerekebildiğini ifade etti. İki cm’den büyük taşlarda veya diğer yöntemlerle
tedavi edilemeyen durumlarda perkütan nefrolitotomi (PNL) tercih edilir. Bu
yöntemde, sırt bölgesinde yaklaşık 1-1,5 cm’lik küçük bir kesi yapılır ve
böbreğe bir tüp yerleştirilir. İçeriye nefroskop denilen kameralı alet
yerleştirilerek taşlar lazerle parçalanır ve dışarı alınır olduğunu ifade etti.
Günde 2,5-3 litre su içilmeli ve uygun
diyet uygulanmalı
Son
olarak Dr. Böyük,yaz aylarında aşırı terleme ve yetersiz sıvı alımı idrarda su
miktarını azaltabilir ve tuz ile minerallerin oranını artırabilir. Bu durum,
idrarın yoğunluğunu artırarak kristallerin (halk arasında kum olarak bilinir)
oluşumuna yol açar ve bu kristaller zamanla taşlara dönüşebilir. Sıvı alımının
kısıtlandığı sağlık sorunları yoksa, günde 2,5-3 litre su içilmesi ve uygun
diyet uygulanması böbrek taşı oluşumunu engellemeye yardımcı olur. Daha önce
böbrek taşı öyküsü bulunan hastaların ise 3-6 ay aralıklarla düzenli
kontrollerini yaptırmaları önemlidir, diyerek konuşmasını sonlandırdı.
26 Ağustos 2024 Pazartesi
Sağlık Rehberi
İlgili Hekimler